Birine Kafir Demek Günah mı, Dinden Çıkarar mı?
•Hükümde bulunmadan ve tekfir etmeden bir insanın kafir yada münafık olduğu zannında bulunmak insanı dinden çıkarır mı?
•Hükümde bulunmadan ve tekfir etmeden, Müslüman olup olmadığı bilinmeyen, lakin görünüşte Müslüman olan bir insan hakkında kafir yada münafık olduğu zannında bulunmak kişiyi dinden çıkarır mı?
Yoksa sadece suizan günahını mı işlemiş olur?
Rasulullah (asm):
“Herhangi bir kimse, din kardeşine ‘Ey kafir!’ derse, bu tekfir sebebiyle ikisinden biri muhakkak küfre döner. Eğer o kimse dediği gibi ise ne ala. Aksi takdirde sözü kendi aleyhine döner.” buyurdular. (Müslim, 1/319)
Tekfir nedeni ile ikisinden birisi muhakkak küfre döner, ifadesinin manası tekfiri kendine döner, kendisi kafir olur, demektir. Zira eğer kafir diyen sözünde sadıksa muhatabı kafir olur. Yalan söylemişse sözü kendisine döner. Lakin “kendisi kafir olur” sözü, dinden çıkar anlamında değil, o sözün günahı kendine döner anlamındadır.
kafir deyince Müslüman günaha girer mi
Bu sebeple hiç bir mümine kafir denmemesi gerekir.
1) Bir kimseyi tekfir etmek, yani bir kimsenin kafir olduğunu kabul etmek, sözlü olduğu gibi kalbi/fikri de olabilir. Sözlü tekfirin açıkça yapılmasının günahının daha fazla olması bakımından kalbi tekfirden daha günah olabilir. Fakat kalben kesin olarak bir Müslümanı tekfir etmek de “tekfir” hükmüne dahildir.
– Kalben/fikren bir kimsenin kafir olduğunu düşünmek iki şekilde olabilir:
a) Zanna dayalı bir fikir kesin bir kanaat olmadığı için bir hüküm sayılmaz. Bununla beraber, bir mümin hakkında “açık bir delil olmadığı halde” böyle bir zan, suizan olduğu için bir vebal ve günah getirir. Tabii ki, suizanlar, konusuna paralel olarak ağır veya hafif bir vebal getirebilir. Bu tür bir suizan ağır bir şey olabilir.
b) Bu zan, yalnız fikir dünyasında bir tasavvur olarak söz konusu olabilir. Usuluddin ilminde belirtildiği üzere, “tasavvur”, bir hüküm olmadığı için bir günah da sayılmaz. Bu sebeple, bir kimse hakkında -içimizde- “onun kâfir olup olmadığını” tasavvur etmek, “acaba … olabilir mi?” şeklinde tahayyül etmek, bir suizan da sayılmayabilir.
2) Soruda da işaret edildiği gibi, bugün -vahiy olmadığı için- kafir manasındaki hakiki münafıkları tespit etmek mümkün değildir. Kur’an’da “münafıklarla mücadele” emri özellikle o gün toplumda yer alan ve vahiy ile bildirilen münafıklara yöneliktir.
– Bugün bu emri, Müslüman olduğunu söyleyen kimselere karşı uygulayamayız. Çünkü, “Müslümanım” diyen bir kimseyi öyle kabul etmek durumundayız.
Lakin, herhangi bir kişi yada gruba “münafıklık” damgasını vurmadan yaptıkları yanlışları varsa, onunla mücadele edilir. Şahısların “küfür” mesleklerini tespit etmeden de bu mücadele yapılabilir.
Aslında, Kur’an’da (Ebu Leheb) hariç, hiçbir kimsenin isminin verilmemesi, şahsiyetçiliğin yapılmaması, yalnız yapılan hataların durumuna vurgu yapılması, bu konuda bizim için önemli bir ders sayılmalıdır.
Sorularla İslamiyet sitesinden aktarılmıştır…
Görüşlerinizi yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın…
Makalemizi paylaşmayı ve duygularınızı emoji simgeleriyle ifade etmeyi unutmayın 🤗