Dolar 32,3669
Euro 34,9560
Altın 2.325,70
BİST 9.141,20
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

Mustafa Kemal Atatürk’ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk’ün Hayatı
11/27/2021 15:32

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve 1. Cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını sizler için araştırdık. İşte ayrıntılar…


TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURUCUSU VE İLK CUMHURBAŞKANI ATATÜRK’ÜN HAYATI

Mustafa Kemal Atatürk, 1881 senesinde Selânik Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi’ndeki üç katlı pembe bir ev’de doğmuştur. Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi, annesi  ise Zübeyde Hanım’dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. yüzyıllar da Konya ve Aydın’dan Makedonya‘ya yerleştirilmiş olan Kocacık Yörüklerindendir. 
Annesi Zübeyde Hanım ise,  Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti ile uğraşan Ali Rıza Efendi, 1871 senesinde Zübeyde Hanım ile evlenmiştir. Atatürk’ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda ölmüş, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına kadar yaşamıştır.

Küçük Mustafa Kemal Atatürk, öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi’nin mahalle mektebinde öğrenim hayatına başlamış, daha sonra babasının isteği ile Şemsi Efendi Mektebi’ne geçiş yapmıştır. Bu esnada (1888) yılında Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi, hayata gözlerini yummuştur. Bir zaman Rapla Çiftliği’nde ki dayısının yanında kaldıktan sonra Selânik’e dönüp okulunu bitirmiştir. 
Atatürk daha sonra, Selânik Mülkiye Rüştiyesi’ne kaydolmuştur. Kısa bir zaman sonra 1893 senesinde de Askeri Rüştiye’ye katılmıştır. 

Bu okulda Matematik öğretmeni olan Mustafa Bey, Atatürk’ün ismine “Kemal” adını eklemiştir. 1896-1899 senelerinde Manastır Askeri İdâdi’sini bitirip, İstanbul’da ki Harp Okulunda öğrenime başlamıştır. 1902 senesinde teğmen rütbesi ile mezun olup Harp Akademisi’ne devam etmiştir. 

Mustafa Kemal Atatürk, 11 Ocak 1905’te yüzbaşı rütbesi ile Akademi’yi bitirmiştir. 1905-1907 seneleri arasında Şam’da ki 5. Ordu emrinde görev yapmıştır. 1907’de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) olmuştur ve Manastır’a III. Ordu’ya atanmıştır. 19 Nisan 1909’da İstanbul’a giren Hareket Ordusu’nda Kurmay Başkanı olarak yetki almıştır. 1910 senesinde de Fransa’ya gönderilmiş ve Picardie Manevraları’na katılmıştır.
 Mustafa Kemal Atatürk, 1911 senesinde İstanbul’da ki Genel Kurmay Başkanlığı emrinde vazifeye başlamıştır. 1911’de İtalyanların Trablusgarp’a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşı ile birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev yapmıştır. 22 Aralık 1911‘de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazanmıştır ve 6 Mart 1912’de Derne Komutanlığına getirildi.

Ekim 1912 yılında Balkan Savaşı başlayınca, Mustafa Kemal Atatürk Gelibolu ve Bolayır’daki birlikler ile beraber bu savaşa katılmıştır. Dimetoka ve Edirne’nin geri kazanılışında büyük hizmetleri olmuştur. 1913 senesinde Sofya Ateşemiliterliğine atanmıştır. Bu görevde iken 1914 senesinde yarbaylığa yükselmiştir.

Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915‘te bitmiştir. Bu sırada I. Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu da savaşa girmek zorunda kalmıştır. Atatürk 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ’da vazifelendirilmiştir.
1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı’nda, Mustafa Kemal Atatürk Çanakkale’de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf DevletlerineÇanakkale geçilmez! ” dedirtmiştir. 18 Mart 1915 yılında Çanakkale Boğazını geçmeye çalışan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplara uğrayınca, Gelibolu Yarımadası’na asker çıkarmaya karar vermişlerdir. 25 Nisan 1915‘te Arıburnu’na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal Atatürk’ün yönettiği 19. Tümen Conkbayırı’nda durdurdu.

  Mustafa Kemal, bu zaferden sonra albaylığa terfi etti. İngilizler 6-7 Ağustos 1915’te Arıburnu’nda yeniden saldırıya geçtiler. Anafartalar Grubu Komutanı olan Mustafa Kemal Atatürk, 9-10 Ağustos’ta Anafartalar Zaferini kazanmıştır. Bu zaferi 17 Ağustos’ta Kireçtepe, 21 Ağustos’ta II. Anafartalar zaferleri takip etmiştir. Çanakkale Savaşlarında yaklaşık olarak 253.000 şehit veren Türk ulusu onurunu, İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir. Mustafa Kemal’in askerlerine “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!” emri cephenin kaderini değiştirmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale Savaşları’dan sonra 1916′ yılında Edirne ve Diyarbakır’da görev yapmıştır. 1 Nisan 1916’da ise Tümgeneralliğe terfi etmiştir. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis’in geri kazanılmasına vesile olmuştur. Şam ve Halep’teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917’de İstanbul’a geldi. Velihat Vahidettin Efendi ile birlikte Almanya’ya giderek cephede incelemelerde bulunmuştur. Bu seyehatten sonra ise hastalanmıştır. 
Atatürk, Viyana ve Karisbad’a gidip tedavi olmuştur. 15 Ağustos 1918 yılında Halep’e 7. Ordu Komutanı olarak geri dönmüştür. Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yapmıştır. Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918‘de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirilmiştir. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918‘de İstanbul’a gelip Harbiye Nezâreti’nde (Bakanlığında) göreve başlamıştır.
Mondros Mütarekesi’nden sonra İtilaf Devletleri’nin Osmanlı ordularını işgale başlamaları üzerine; Mustafa Kemal Atatürk, 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919‘da Samsun’a çıkmıştır. 22 Haziran 1919‘da Amasya’da yayımladığı genelgeyle “Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını ” ilan edip Sivas Kongresi’ni toplantıya çağırmıştır. 23 Temmuz – 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 – 11 Eylül 1919 tarihleri arasında ise Sivas Kongresi’ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağlamıştır. 27 Aralık 1919’da Ankara’da büyük bir heyecanla karşılanmıştır. 23 Nisan 1920‘de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal Atatürk seçilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı’nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başlamıştır.
Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919’da Yunanlıların İzmir’I işgali sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması’nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu’nu paylaşan I. Dünya Savaşı’nın galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâ-yi Milliye – ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı.
Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır:
Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü’nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı.
Çukurova, Gazi Antep, Kahraman Maraş Şanlı Urfa savunmaları (1919- 1921)
I. İnönü Zaferi (6 -10 Ocak 1921)
II. İnönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan 1921)
Sakarya Zaferi (23 Ağustos-13 Eylül 1921)
Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül 1922)
Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal’e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi. Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’yla sonuçlandı. Böylece Sevr Antlaşması’yla paramparça edilen, Türklere 5-6 il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde ulusal birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı.

23 Nisan 1920’de Ankara’da TBMM’nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu müjdelenmiştir. Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı’nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 1922’de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı. Böylece Osmanlı İmparatorluğu’yla yönetim bağları koparıldı. 13 Ekim 1923’te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü tarafından Cumhuriyet’in ilk hükümeti kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ve “Yurtta barış cihanda barış” temelleri üzerinde yükselmeye başladı.
Atatürk Türkiye’yi “Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak” amacıyla bir dizi devrim yaptı. Bu devrimleri beş başlık altında toplayabiliriz:
1. Siyasal Devrimler:
· Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
· Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)
· Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)


2. Toplumsal Devrimler:
· Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934)
· Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925)
· Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
· Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934)
· Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934)
· Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü (1925-1931)

3. Hukuk Devrimi:
· Mecellenin kaldırılması (1924-1937)
· Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi (1924-1937)

4. Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler:
· Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924)
· Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928)
· Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (1931-1932)
· Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs 1933)
· Güzel sanatlarda yenilikler

5. Ekonomi Alanında Devrimler:
· Aşârın kaldırılması
· Çiftçinin özendirilmesi
· Örnek çiftliklerin kurulması
· Sanayiyi Teşvik Kanunu’nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması
· I. ve II. Kalkınma Planları’nın (1933-1937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması

Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934’de TBMM’nce Mustafa Kemal’e “Atatürk” soyadı verildi.

Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk’ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti.

Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye’yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı.

15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı’nı ve Cumhuriyet’in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10. Yıl Nutku’nu okudu.

Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923’de Latife Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevi evlat edindi. Abdurrahim ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı. Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı.

1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox’a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği’ne gider, çalışmalara bizzat katılırdı.

Fransızca ve Almanca biliyordu. 10 Kasım 1938 saat 9.05’te yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgâhı olan Ankara Etnografya Müzesi’nde toprağa verildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra nâşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 günü ebedi istirahatgâhına gömüldü.


kaynak: ktb.gov.tr

Makalemizi paylaşmayı ve duygularınızı emoji simgeleriyle ifade etmeyi unutmayın 🤗

Sizler için Atatürk’ün hayatını araştırdık. Bu konu hakkında ki soru ve düşüncelerinizi, yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın…

Makalenin İngilizcesi 

We researched the life of Mustafa Kemal Atatürk, the founder and 1st President of the Republic of Turkey, for you. Here are the details…

THE LIFE OF ATATÜRK, FOUNDER AND FIRST PRESIDENT OF THE REPUBLIC OF TURKEY

Mustafa Kemal Atatürk was born in 1881 in a three-storey pink house on Islahhane Street in the Kocakasim District of Thessaloniki. Atatürk’s father is Ali Rıza Efendi and his mother is Zübeyde Hanım. His paternal grandfather Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. He is one of the Kocacık nomads who were settled in Macedonia from Konya and Aydın for centuries.
His mother, Zübeyde Hanım, is the daughter of an old Turkish family settled in the town of Langaza, near Thessaloniki. Ali Rıza Efendi, who was a militia officer, clerk of foundations and engaged in the timber trade, married Zübeyde Hanım in 1871. Four of Atatürk’s five siblings died at a young age, only Makbule (Atadan) lived until 1956.

When little Mustafa Kemal Atatürk reached the age of education, he started his education life in the neighborhood school of Hafız Mehmet Efendi, and then he transferred to the Şemsi Efendi School at his father’s request. Meanwhile, in (1888), Atatürk’s father, Ali Rıza Efendi, passed away. After staying with his uncle in Rapla Farm for a while, he returned to Thessaloniki and finished his school.
Atatürk later enrolled in the Thessaloniki Civil High School. After a short time, he joined the Military High School in 1893.

Mustafa Bey, who was a mathematics teacher in this school, added the name “Kemal” to Atatürk’s name. He graduated from the Manastır Military High School in 1896-1899 and started his education at the Military Academy in Istanbul. He graduated with the rank of lieutenant in 1902 and continued to the Military Academy.

Mustafa Kemal Atatürk graduated from the Academy with the rank of captain on January 11, 1905. Between 1905-1907, he served under the 5th Army in Damascus. He became Kolağası (Senior Captain) in 1907 and was assigned to Monastir III. He was assigned to the army. He was authorized as the Chief of Staff of the Movement Army, which entered Istanbul on April 19, 1909. He was sent to France in 1910 and participated in the Picardie Maneuvers.
 Mustafa Kemal Atatürk started his duty in 1911 under the command of the General Staff in Istanbul. In the war that started with the Italian attack on Tripoli in 1911, Mustafa Kemal served in the Tobruk and Derne regions with a group of his friends. He won the Battle of Tobruk against the Italians on 22 December 1911 and was appointed Derne Commander on 6 March 1912.

When the Balkan War started in October 1912, Mustafa Kemal Atatürk joined this war with the troops in Gallipoli and Bolayır. He had great services in the recovery of Dimetoka and Edirne. In 1913, he was appointed to the Sofia Attaché. While in this position, he was promoted to lieutenant colonel in 1914.

His military attaché ended in January 1915. Meanwhile, World War I started and the Ottoman Empire had to enter the war. Atatürk was assigned to establish the 19th Division in Tekirdağ.
In the First World War that started in 1914, Mustafa Kemal Atatürk wrote a heroic epic in Çanakkale and made the Entente States say “Canakkale is impassable!” On March 18, 1915, when the British and French navies, trying to cross the Dardanelles, suffered heavy losses, they decided to land soldiers on the Gallipoli Peninsula. On April 25, 1915, the enemy forces that landed on Arıburnu were stopped by the 19th Division, led by Mustafa Kemal Atatürk, at Conkbayırı.

  Mustafa Kemal was promoted to colonel after this victory. The British attacked again at Arıburnu on 6-7 August 1915. Mustafa Kemal Atatürk, the Commander of the Anafartalar Group, won the Anafartalar Victory on August 9-10. This victory on 17 August Kireçtepe, 21 August II. Anafartalar followed the victories. The Turkish nation, which gave approximately 253,000 martyrs in the Dardanelles Wars, knew how to protect its honor against the Entente Powers. “I am not ordering you to attack, I am ordering you to die!” to Mustafa Kemal’s soldiers. The order changed the fate of the front.
Mustafa Kemal Atatürk served in Edirne and Diyarbakir in 1916 after the Dardanelles Wars. On April 1, 1916, he was promoted to Major General. He fought against the Russian forces and was instrumental in regaining Muş and Bitlis. After his short assignments in Damascus and Aleppo, he came to Istanbul in 1917. He went to Germany with Velihat Vahidettin Efendi and made investigations at the front. After this trip, he fell ill.
Atatürk went to Vienna and Karisbad and was treated. He returned to Aleppo on 15 August 1918 as the Commander of the 7th Army. He fought successful defensive wars against the British forces on this front. He was appointed as the Commander of the Yıldırım Army Group on October 31, 1918, one day after the signing of the Armistice of Mudros. Upon the abolition of this army, he came to Istanbul on 13 November 1918 and started to work in the Ministry of War.
After the Armistice of Mudros, the Allied Power Upon the beginning of the occupation of the Ottoman armies; Mustafa Kemal Atatürk landed in Samsun on 19 May 1919 as the 9th Army Inspector. With the circular published in Amasya on 22 June 1919, he declared that “the nation’s determination and decision will save the nation’s independence,” and called the Sivas Congress to a meeting. He convened the Erzurum Congress between 23 July – 7 August 1919 and the Sivas Congress between 4 – 11 September 1919 and determined the path to be followed for the liberation of the homeland. It was received with great enthusiasm in Ankara on 27 December 1919. With the opening of the Turkish Grand National Assembly on April 23, 1920, an important step was taken towards the establishment of the Turkish Republic. Mustafa Kemal Atatürk was elected as the President of the Assembly and the Government. The Turkish Grand National Assembly adopted and started to implement the necessary laws for the successful conclusion of the War of Independence.
The Turkish War of Independence began on May 15, 1919, when the first bullet was fired at the enemy during the Greek occupation of Izmir. By signing the Treaty of Sèvres on August 10, 1920, the war was fought with the militia forces called Kuva-yi Milliye against the victorious states of the First World War, which divided the Ottoman Empire between them. The Turkish Grand National Assembly established the regular army, the Kuvâ-yi Milliye – the army was integrated and ended the war with victory.
The important stages of the Turkish War of Independence under Mustafa Kemal are as follows:
The liberation of Sarıkamış (September 20, 1920), Kars (October 30, 1920) and Gyumri (November 7, 1920).
Cukurova, Gazi Antep, Kahraman Maras Sanli Urfa defenses (1919-1921)
I. İnönü Victory (6 -10 January 1921)
II. İnönü Victory (23 March-1 April 1921)
Sakarya Victory (23 August-13 September 1921)
The Great Offensive, the Battle of the Commander-in-Chief and the Great Victory (26 August 9 September 1922)
After the Sakarya Victory, on September 19, 1921, the Turkish Grand National Assembly gave Mustafa Kemal the rank of Marshal and the title of Gazi. The War of Independence ended with the Treaty of Lausanne signed on July 24, 1923. Thus, no obstacles remained for the establishment of a new Turkish state based on national unity on the territory of Turkey, which was shattered by the Treaty of Sèvres, and a homeland of 5-6 provinces was left to the Turks.

The establishment of the Turkish Republic was heralded with the opening of the Turkish Grand National Assembly on April 23, 1920 in Ankara. The successful management of the Turkish War of Independence by the Assembly accelerated the establishment of the new Turkish state. On November 1, 1922, the caliphate and the sultanate were separated from each other and the sultanate was abolished. Thus, administrative ties with the Ottoman Empire were severed. On October 13, 1923, the administration of the Republic was accepted, and Atatürk was unanimously elected as the first president. The first government of the Republic was formed by İsmet İnönü on 30 October 1923. The Republic of Turkey began to rise on the foundations of “Sovereignty unconditionally belongs to the nation” and “Peace at home, peace in the world”.
Atatürk made a series of revolutions in order to “raise Turkey to the level of contemporary civilization”. These revolutions can be grouped under five headings:
1. Political Revolutions:
Abolition of the Sultanate (1 November 1922)
· Proclamation of the Republic (29 October 1923)
Abolition of the Caliphate (3 March 1924)


2. Social Revolutions:
Giving women equal rights with men (1926-1934)
Hat and dress revolution (25 November 1925)
Closure of dervish lodges and tombs (30 November 1925)
· Surname law (21 June 1934)
Abolition of nicknames and titles (26 November 1934)
Adoption of international clocks, calendars and measures of length (1925-1931)

3. Legal Revolution:
Abolition of the Mecelle (1924-1937)
Transition to the secular legal order by enacting the Turkish Civil Code and other laws (1924-1937)

4. Revolutions in Education and Culture:
Unification of teaching (March 3, 1924)
· Adoption of new Turkish letters (1 November 1928)
· Establishment of Turkish Language and History Institutions (1931-1932)
· Organization of university education (31 May 1933)
· Innovations in fine arts

5. Revolutions in Economics:
· Abolition of tithe
· Encourage the farmer
· Establishment of sample farms
Establishment of industrial establishments by enacting the Industry Encouragement Law
· I. and II. Implementation of the Development Plans (1933-1937), equipping the country with new roads

In accordance with the Surname Law, Mustafa Kemal was given the surname “Atatürk” on 24 November 1934 by the Turkish Grand National Assembly.

Atatürk was elected as the Speaker of the Grand National Assembly of Turkey on April 24, 1920 and August 13, 1923. This presidency was at the level of Head of State-Government. The Republic was proclaimed on October 29, 1923 and Atatürk was elected as the first president. In accordance with the Constitution, presidential elections were renewed every four years. In 1927, 1931 and 1935, the Turkish Grand National Assembly re-elected Atatürk as the President.

Atatürk went on country tours frequently and supervised the state works on site. He gave orders to those concerned about the failing aspects. It hosted the heads of state, prime ministers, ministers and commanders of foreign countries visiting Turkey in the capacity of President.

His great speech describing the War of Independence and the establishment of the Republic on 15-20 October 1927, 










YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.